-->

1 Eylül 2015 Salı

Başlık Görselde Saklıdır :)

   3 gün daha dursam 2 aydır yazmayacakmışım...
Böyle bir şeyi ancak ani bir evlilik teklifinin üstüne kıyılan yıldırım nikahı sonrası çıkılacak 2 aylık Bali tatilinde yapabilirim diye düşünüyordum ama tabii ki öyle bir durum söz konusu değil. Olsa İnstagram hesabımda Bali kumlarıyla bütünleşmiş ayak fotoğraflarımdan herkes görürdü :)
   2 ay boyunca geçmişimi temizlemek, zihnimden atmak ve eski sevgili + 7 sülale ve likelanan tüm kızlara stalk alışkanlığımı yenmek için bir hastaneye yatsam eminim dünya için küçük kendim için büyük bir adım atmış olurdum fakat bunu da yapmadım.
   Peki neler yaptım? Mesela gittim "Bay Dünya Markası'yla" buluştum. Ben ne günah işledim de bu adamla salak bir isim analizi seminerinde karşılaştım bunu düzenli olarak soruyorum. Bir adam düşünün ( adam burada lafın  gelişi yazıldı ) ,hayatından gitmek istiyorum dediğinizde ağlayan, gitmemeniz için yalvaran, buluştuğunuz gün arkadaşı öldüğü için yanınızda ağlarken, 3 dk sonra kahkahalarla başka bir şeye gülebiliyor, 1 saat sonra ayaklarınızı öpüyor, yarım saat sonra şakasına seni öldürürüm dediğinizde bir cinayeti nasıl işleyip , sıyrılabileceğiniz konusunda size inanılmaz taktikler veriyor ve bunu yaparken gayet ciddi olabiliyor, hemen arkasından dizlerinize yatıp uyuklayabiliyor, ve bu adam sizin yanınızda bunları yaparken aynı zamanda instagram'da sinekle kara fatma karışımı bir kızcağızın bütün fotoğraflarını beğenip,  "instagram'da seri beğeni tuşu olmalı" diye hayıflanıyor, bu sırada size hayatındaki yerini ve önemini anlatıyor, ertesi gün bunları söylememiş gibi davranıyor, umursamıyor , hemen arkasından oturduğunuz semtte muhtarlık binası bombalandı diye sizi mesaj yağmuruna tutuyor, sonra yine yok oluyor, ve instagramdaki sineğe laf ettiğiniz için size hiçbir şey olduğunuzu en adi cümlelerle hatırlatıyor, sonra görüşmek istemiyorsunuz ama adam yazmaya devam ediyor, sabahlara kadar sizinle mesajlaşıyor, veda etmek istiyorsunuz veda etme yarın edersin diyor, ertesi gün herhangi bir şey sormak için mesaj attığınızda ise bavul hazırlıyorum deyip başından atıyor. Nereye gidiyor? Çeşme'ye, Çeşmede kim var sinek hanım kızımız ...
Peki bu sinek kızımız ne yapıyor? Sinek kızımız İstanbul'da günde 24 fotoğraf paylaşıp durmadan selfie çekerken, Çeşme'ye gidince 3 günde bir fotoğraf atıyor ve altına yorum yazıyor "biliyorum çok merak ediyorsunuz ama iyiyim", " eğlence fotoğrafı atmayacağım soran arkadaşlara duyurulur" kim soruyor acaba? Ağustos böceğiyle karınca mı? Kurbağa mı?
  Neyse Bay Dünya Markası'na da kızamıyorum ki, adam çocukluğunda yaptığı anlaşmalarından, insanlaştırdığı kibirinden, nobel ödülü alan şizofren matematikçi idolünden, 2. kişiliğinden, akıl hastanesinde doktorları iyi olduğuna inandırıp nasıl taburcu olduğundan bahsediyor.
Bence benim sinekle ilgilenmek yerine Allah kurtarsın demem lazım, ben ucuz atlatmışım, bu adam beni ortadan ikiye bölüp çöp tenekesine atmadıysa sokakta gördüğüm her dilenciye verdiğim paraların yerine ulaştığının kanıtıdır.
Ne demişler 1 sadaka 1000 belayı def eder, bu adam da nasıl olsa 1000 belaya bedel.
Bazen bu adam çok zeki ve benimle de t.şak geçiyor diye düşündüğüm de olmadı değil ama yok cidden şizofren bu arkadaşımız...
Kendisi şu an bir kitap yazıyormuş, tabi bunu da hayalinde mi yapıyor , gerçek mi onu da Allah bilir...
Ben kitapta, arada bir gelen kanatları kendisinden büyük melekmişim.... Peki ya instagram'da kendi fotoğraflarını beğenen, insanların onu merak ettiğini düşünen, 1 tl lik bileklik aldı diye onu bile paylaşıp yüzyılın aranan bilekliğiymiş gibi davranıp o ucuz şeyden bile reklamını yapan sinek hanım kızımız ne olacak?
Ne diyelim? Şizofren sevgilimiz olmadı demeyiz.
Bu hikaye de burada bitti, fakat Evren'e sitemlerimi iletiyorum, bununla karşılaştığım için...
Tabi burada Evren'in dili olsa bana şunu der;
"Ulan beyinsiz karı, o gün İstanbul'a yüz yılın karını yağdırdım, dağda su girmemiş botlarına su soktum, senin ateşini 40'a çıkardım, İstanbul'un bütün taksilerine sen seminere gideme diye müşteri buldum, sen ne yaptın?"
Ben gittim.
   Tamam sitemi kesiyorum ve geçiyorum Bay Ruh İkizim ve muhteşem ailesine...
Bay Ruh İkizim anasının daha ben varken tanıştırmaya çalıştığı kızla tanıştı, yalnız ailece çizgilerini hiç bozmuyorlar buluşmaya her defasında kız kardeşiyle gitti. Sonuç ne oldu onu bilmiyorum, ailece Bodrum'a gittiler. Sevgili kız kardeşi bugün bir tweet atmiş, aşkın yaşla, cinsle cibiliyetle bilmem neyle alakası olamayacağına dair...
   Bir an ulan madem böyle düşünüyorsun ne diye ailece üstümüze çullandınız manyaklar ordusu diye tepkimi belirtmek istedim ne yalan söyleyeyim.
Sonra düşündüm de onunla da olamazdık nasıl olsa, haliyle ne vesileyle bittiyse bitmiş dedim.
Tabi bunu dedikten sonra da stalk olayına tövbe ettim dememi beklemeyin, ben nasıl bir bağımlıysam, patronumu bile boş vakitlerimde stalkladığımı fark ettim.
  Boş işlerle uğraşmaktan evde kalacağımı düşündün mü sayın okur?
Boşuna düşünmüşsün, kendime; blog nedir onu dahi bilmeyen, bütün gün şirketlerini sıra sıra gezen, akşam eve gitmediyse kuzeniyle buluşan, ya da benimle eğlenen, sosyal medyaya zerre vakit ayırmayan, tanımadığı insanlara değil yorum yapmak, takip dahi etmeyen, sabah erken kalkacak olmasına rağmen benimle biraz daha konuşabilmek için uykusuz kalmaya razı olan, ben uyu desem de uyumayan ve benimle mesajlaşan birini buldum, daha doğrusu bende bu kadar düzgününü bulacak kabiliyet olmadığından o beni buldu.
Bu da çok sakin, bununla da olmaz bence diyerek, sizin de tüüü salak bu kız iltifatınızı alarak yazıma son veriyorum...
Yazı biraz tatsız olabilir çünkü yazımın 4/3'ünü şizofren bir dünya markasına adadım,
Tamamen tesadüf ve önceden planlanmış olsa da Çeşme'ye gidiyorum!...