-->

17 Aralık 2014 Çarşamba

Birden bir aydınlanma gelir ....

           Herkese oluyor mu bilmiyorum ama yaptığım taşkınlıktan sonra bana bir aydınlanma geldi. O mesajları o basiretsiz kıza yolladığım günden beri bir sakinlik hali var ki , yakınlarımı dahi şaşırtıyor. Ağzımdan aman ya ne bakacağım onun profiline ne yapayım kızla buluştuysa yani cümlesi dahi çıktı. Önce bir durup düşündüm, fırtına öncesi sessizlik mi bu acaba diye? Yok düpedüz umursamama hali...
          Bunun olabilmesi için 5 senemi vermem gerekir miydi bilmiyorum ama açıkçası pek de bir şey kaybetmemişim.. Sadece uzun zaman geçtiği için kendisini inzivaya çekilmiş , himalaya eteklerinde yemeyip içmeyip kendisini meditasyona vermiş, gurusundan aydınlanma alabilmek için ayağından baş aşağı asılmış, su kuyusunda bekletilen insan dinginliğindeyim... Nutella mı var? Benim canım istemiyor, teşekkür ederim, Sosyal medya hesaplarımla fazla vakit harcayamıyorum, yeni bir mandala çizmeye başladım, bitmezse içim rahat etmeyecek, yogadan sonra biraz zencefilli hıyarlı su içelim mi? Cümlelerim havada uçuşuyor.
          Son bir kez Tarçınlı Kahve'nin araştırmasını yaptım ve hala kızla birlikte olduğunu gördüm. Adama kızmadım, kıza acıdım. Düşünsenize, sizinle yatan adam, başkasına aşık... Ne acı! Ve sizinle nasıl seviştiğini aşık olduğu kıza bile anlatıyor. Demek ki neymiş, kol kası yapmak beyin gelişimine yardımcı olmuyormuş, ve spor bazı kızlarımızda ter atımı esnasında gurur kaybına sebep oluyormuş...
 Yazık ya...
             Tabi ben bunları düşünürken aklıma birden M.A(29) geldi. Hoş pek de gitmemişti ama lütfen yanlış anlaşılmasın, Tarçınlı Kahveden sonra hop yine eskiye döndü demeyin. Kimseye döndüğüm yok... Sadece ona aşık olduğum günleri (ki oldukça kısa bir zaman) düşündüm. Gizli bir blog açıp , aşkımı haykırdığım günler pek de uzakta değil... 
        Ben kendimi kandırmışım sayın okuyucu, biri özel olsun, biri farklı ve unutulmaz olsun istemişim, kendim yazıp kendim oynamışım. İçimde bir senarist var ve yazdıklarımın en büyük oyuncusu her zaman ben olmuşum.  Tarçınlı Kahve'den sonra kimseyi sevemem adlı filmim uzun süre vizyonda kalmış, güzel ama film nihayetinde değil mi? Hiç alakası olmayan iki kere gördüğüm adama da blog açıp yağdırmışım aşkımı, geçen sene kendisini at zanneden bir beyinsiz için bile üzülmüşüm. Bütün eski sevgililerimin sosyal medya hesaplarını didiklemişim. Ayrıca dün gece okulda taş çatlasın üç kere selamlaştığım çocuğun da eşinden boşandığını farkedince emin olmak için sosyal medya hesaplarını didikledim ben.. Yani anlayacağınız benim alışkanlıklarım, meraklarım ve can sıkıntılarım var. 
           Bütün eski sevgililerime de dönünce bir şans daha vermişim.... E bu adamın ne özelliği kaldı? Yalnız hala düşündükçe yüzümde hain bir gülümseme beliriyor, o şimdi bana nasıl sinirlidir diye. Bu kadar kimseden öc almamıştım. Demek ki adamın ne özelliği var sorusunun cevabı buymuş :) En güzel öc aldığım, vicdanımı en güzel rahatlattığım adam :) O'na da bu özellik yeter de artar bile...
         Bir gün bana deseler ki an gelecek, geçmişine dair kimsenin ne yaptığını merak etmeyeceksin, bir hafta önce sana seni seviyorum diyen adam başkasıyla gülerken, sevişirken, gezerken , sen bunlara güleceksin, hatta tesadüfen karşına çıkmayacaksa bilmeyeceksin, çabalamayacaksın. Geçmişinde kim varsa ve ne kadar canını yaktıysa sadece geçti bitti diyeceksin, sadece anı olarak kalacak diye, götümle gülerdim. Gizli blogum beni kendime getirdi. Bak kimse özel değil, bak sen sevebiliyorsun, sevmişsin, yazmışsın, ve onu da unutmuşsun dedi bana. 
       Ben sadece mutlu olmak istemişim... Bazen tanıdık mutsuzluklarımın sahipleri dönüşsün ve  mutlu etsin diye tutunmuşum , bazen yeni umutlarıma. Olmamış bugüne kadar. Yanlış adamlara tutunmuşum. Ya da tutunmaya zorlamışım kendimi. 
          M.A(29)'a da neler neler yazmışım öyle! Sanırsın 3 çocuğumla , kapının önüne koyup, boşanma davasından önce malını mülkünü kaynının üstüne yapıp beni beş parasız bırakmış gibi... O ne acı öyle ya! Öyle bir şey yapsa donuna kadar alırdım onu da eklemeden geçemeyeceğim de. Onlar boşanmaz da şimdi. Allah korusun , boşanmak istesem, bunlar ailece plan yapar da beni bir halının içine dürüm gibi sarıp, ıssız bir akarsuya atarlar gece. Ben söz konusu bu adam olunca neden hep sapkın düşünceler içine giriyorum onu da henüz çözmüş değilim... İlk buluşmamıza 5 sene önce niyetlendiğimde de beni ormana kaçırıp tecavüz edeceğini düşünmüştüm... Bunu müsait bir zamanımda irdeleyeceğim ve yeni bir aydınlanma yaşayacağım :) Bana yine sapkın düşünceler geldiğine göre yogaya gitmek için ufaktan hazırlansam iyi olacak...
Siz de ben meditasyonda düşüncesiz kalma çabaları içinde kavrulurken, buram buram aşk acısı kokan , artık yazamayacağım kadar duygusuzlaştığım gizli blogumu M.A(29)'a söverek, okumak isterseniz linki buraya bırakıyorum. http://askmidirnedir.blogspot.com.tr/

Kafanızdaki tek düşüncenin yoga taytım nerde benim olduğu günler diler , öperim !!!! 
            

          




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder