-->

11 Aralık 2014 Perşembe

Kıskanınca beynime oksijen gitmiyor...

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi , kendimden beklenmeyecek şekilde kısa ve sessiz vedamla bitmeliydi dimi?
Yok öyle bir şey...
İki gün öncesine gidelim...
Bay Tarçınlı Kahve'de o akşam facebook'ta bir hareketlenme , şarkılar paylaşılıyor, durumlarım beğeniliyor. İçimdeki ergenin kalbini tam 12'den vuracak hareketlerle egom okşanıyor... Sitem'i paylaştığı anda yok artık dedim... Ben Kırmızı Kafa' ya  şarkıyı dinletip, "dünyanın o son günü sen beni arayacaksın" kısmı gelince aklıma hep, Bay Tarçınlı Kahve'nin geldiğini söylemiştim...
Tam bu nasıl bir kader birliğidir diye felsefi düşüncelerime dalmışken, adam bana mesaj attı. Ve 5 senenin finali ancak böyle itiraflarla olurdu denebilecek konuşmalar yaptık...
Yalnız belirtmem lazım, bana ne zaman seni seviyorum dese, daha önce kimseden duymamış gibi oluyorum...
Aşığım öyle böyle değil diyeceğim ama siz zaten artık unuttum dediğim zamanlarda bile ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz... Başkasını seviyorum dediğimde bile, onu sevdiğimi de...
Neyse sonuç olarak o kızla da yediği haltları bir bir anlattı o gece, neden bu hayvanlığı yaptığı kafanızı kurcalıyorsa eğer, onu silmem ve ondan nefret etmem için böyle bir yol seçmiş beyimiz , bense sadece afiyet olsun demekle kalmış olsam da , kudurdum. Nefret et benden diye yalvardı beyinsiz.
Seninleyken kendimi çok güçsüz hissediyorum dedi bana...
Yerin dibine geçmek , dünyanın en ezik kızı olmak istedim o anda...
Güçsüzüm ben ya gel bile dedim de yemedi.
Gecenin ilerleyen saatleri yüz kere tarot bakıp tatmin olmayarak, ertesi gün de bütün Anadolu Yakası'nda Katina Aşk Tarotu kartları aramakla geçti. Hanginiz tükettiyseniz bir tane bile kalmamış....
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Ben o evli çift olan arkadaşlarından hep kız olanının profiline bakıyordum. Elim çarptı çocuğun profiline girdim ve ctesi gecesine ait Bay Tarçınlı Kahve'mle o kolları kaslı kızın yan yana fotoğrafını gördüm. Beynime sıçrayan kanı üst üste iki meditasyon seansıyla , odamda yaktığım el yapımı doğal tütsülerimle bile vücuduma geri gönderemedim.
Sonra kendi kendime dedim ki, Takıntı, bu ctesi çekilmiş bir fotograf, adam profiline bile koymamış, belki de ayrılmıştır. Çünkü madem bana aşıksın hayvan herif, madem beni sevdiğin kadar kimseyi sevemeyeceksin Allah'ın en tatlı belası, o zaman yalnız ol, ama yok, karı bunun paylaştığı komik bir şeyi beğenince anladım ki bunlar birlikte...
Yine de teyit amaçlı sordum birlikte misiniz diye, okudu ve cevap vermedi....
Başlıkta da belirttiğim gibi kıskanınca beynime oksijen gitmiyor.
Kıza konuşmamızı yolladım.
Ve anında engelledim.
Pişman mıyım? Hayır.
Mutlu muyum? Hayır.
Amacım kızı üzmek mi? Hayır.
Bay Tarçınlı Kahveyi üzmek mi? Hayır.
Aşık mıyım? Evet.
O zaman ben suçlu değilim der sıvışırım ben.
Yedikleri bokları da hiç mi hiç umursamıyorum ama o yan yana fotoğrafta çok güzel gülüyordu ve o gülüşü canlı canlı yanında oturup görmek de benim hakkımdı.
Kimse kusura bakmasın.
Ayrıca sinemaya da gitmedik hiç ....
Tamam yatıp kalksın, ama el ele o filmi izlemeselerdi.
Benim onunla yürümek istediğim yollarda , kimse yürümeseydi onunla.
Çok sevmek insanı çirkinleştiriyormuş, çok sevmeyin...

                     "Ben anladım ki, bu adamı severken kendime hiç yakışmıyorum...."

4 yorum :

  1. ya bundan sonra ne olacak hemen anlat:) oh super olmus iyiki attin:)

    YanıtlaSil
  2. Neler olmadı ki :) yazicam haftasonu ,bence de iyi ki attım :D

    YanıtlaSil
  3. Başlık birazda bana göreymiş.Kıskanınca bende kendime hakim olamayanlardanım ahahs :D
    Aaay hadi hemen yaz devamını çok merak ettim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bi sindirip, klavye tuşlarını kırmayacak seviyeye gelip, yazmaya başlayacağım :)

      Sil