-->

9 Nisan 2014 Çarşamba

Teşekkür...

İki gün önce blog yazımı bitirirken bir sonraki yazımda eski sevgilimin Facebook'unda nasıl bir ameliyat gerçekleştirdiğimi yazacağımı söylemiş olabilirim, ama fark ettiyseniz ben ne zaman sonraki yazımda şunu yazacağım desem yazmıyorum. Sözünün eri değil bu kız demeyin. Demirsizim ben, vücüdumda demir yokmuş benim :( , o yüzden unutuyorum her şeyi...
Ama onu yarın yazacağım söz :) Baş ucuma not edip astım:)
Gelelim asıl mevzuya, iki kadeh şarap içip sapıtan yakın erkek arkadaş mesajları haricinde günüm çok güzeldi, kitabımı yollayacağım bir kaç şeker blogger arkadaşıma hazırlık yaptım. Tüllerin içine sardım kitabımı, kocaman kurdelelerle fiyonklar yaptım, şekerler hediye ettim , hatta tüylü kalem bile aldım. Bir bakıma çok minnoş görünse de hafiften kenar mahalle nişan kızı saçı gibi oldu ama olsun, yollayacağım insanlar o kadar kibar ki bunu benim yüzüme vurmayacaklardır...
Ha bir de sinirimi bozan bir olay daha oldu, ayaklarımı içine bolca himalaya tuzu atılmış ılık suda bekletip , ohhh be tüm negatifliklerimden arınıyorum derken yanıma ayaklarımı silecek havlu almadığımı fark ettim, bunda ne var demeyin, ıslak ayakla halıda yürüyün, derdimi anlar, ayrılık acısı da neymiş der, Nirvana'ya erersiniz. Neyse bu kadar geyik yeter mi? Bence yeter, gelelim asıl konuya,
Bugün twitter'dan çok tatlı geri dönüşler aldım, kitabımı okuyanlar güzel yorumlarını eksik etmemiş, bir de Dm'den konuşmak isteyenler oldu, seve seve kabul ettim, muhabbet ettim :) Aynı şeyi facebook sayfamda da yapıyorum. Mesaj atan herkese illa ki dönüş yapıyorum. Buradan da elimden geldiğince yorumlara cevap veriyorum. Bazılarının bildirimleri gelmiyor , kimse üstüne alınmasın :)
Demek istediğim şu, ben bugün çok mutluyum :)
İyi ki yaşamışım o zamanlar canımı yakan her şeyi!
Ve iyi ki yazıp sizinle paylaşmışım ...
Siz de yaşadığınız her ne olursa olsun, hayıflanmayın, vardır illa ki bir sebebi...
Hepinizi çok seviyorum, teşekkür ederim :)

2 yorum :